Artık karşımıza hemen hemen her dijital platformda ve reel hayatta çıkan elektrik motorlar ile çalışan arabalar ile fazlasıyla iç içe olmaya başlıyoruz.
Peki gerçekten elektrikli otomobiller içten yanmalı motorlu otomobillere göre avantajlı mı? Maliyet, temiz doğa ve sessizlik gibi birçok iddialı özelliği bize sunduğu bir gerçek mi? Yoksa bize sunduğu yada sunacağı imkanlar sadece kısa bir süre için mi?
Sizin için detaylarıyla daha önce hiç duymadığınız yönleriyle elektrikli arabalar.
Öncelikle TESLA , 2008 yılında resmi olarak ilk elektrikli otomobili üretmeyi başardı ve ürettiği bu otomobil ile tek şarjda 384 km yol katetti.
Daha sonrası ise 2012 yılından itibaren çok ciddi yatırımlar ile Elon MUSK önderliğinde seri üretime geçti ve ilk üretimden bugüne, üzerinden tam 10 yıl geçti artık neredeyse 40 ülkenin üzerinde ciddi bir market ve müşteri portföyü yakalamış durumda elektrikli otomobiller,
Mercedes ten Dacia ya kadar tüm premium ve alt sınıf markalar elektrikli araçları ile birbirleri yarışır duruma geldiler.
Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Aracınızı prize telefon takıyor gibi takıyorsunuz? 4-8 saat bekliyorsunuz ve 1000 km ye yakın yol gidebiliyorsunuz? İnanılmaz birşey bu gibi geliyor ve hiç yakıt ücreti ödemiyorsunuz yada 1000 km yol kat etmenin ortalama 40-90 TL gibi bir maliyeti var şuan.
Fakat aslında elektrikli araçlar hiç de öyle göründüğü gibi masum değil, ne maliyet olarak ne de çevreye veya doğaya karşı daha zararsız olarak göründüğü gibi.
Elektrikli araçlar, geleneksel içten yanmalı araçlara göre çeşitli avantajlar sunar. Daha düşük işletme maliyetleri, Azaltılmış emisyonlar, düşük bakım ihtiyaçları, yüksek performans ve rahatlık gibi.
Bu Avantajları kısaca sıralamak gerekirse;
- Karbon Salımı
EPA’ya göre, galon başına 22 mil olarak derecelendirilen geleneksel gazla çalışan bir araba, yılda ortalama 4.6 metrik ton karbondioksit yayar. Bunu karbon dioksit yaymayan bir EV ile karşılaştırın.
Ek olarak, elektrikli otomobil yenilenebilir elektrikle şarj edilirse karbon salım izi daha da düşük olacaktır. Bazı insanların pil üretiminin yüksek karbon maliyeti hakkında söylediklerine rağmen, elektrikli otomobiller ortalama olarak daha az karbondioksit üretir ve ömürleri boyunca yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalıştırılırlarsa çok daha az üretebilirler.
- Yakıt Tüketimi
Sizi A noktasından B noktasına götürmek söz konusu olduğunda, elektrik fosil yakıtlardan çok daha ucuzdur. Bu tasarruflar hızla toplanabilir ve CAPITAL ONE’a göre yılda yaklaşık 632$’a ulaşabilir. Yeni elektrikli arabanız ve/veya şarj istasyonunuz için ek vergi avantajlarına hak kazanırsanız bu tasarruflar artırılabilir. Evlerine güneş paneli de kuranlar daha da fazla tasarruf görebilirler. Bulunduğunuz yer ve yerel elektrik fiyatı, yıllık tasarruflarınızda büyük rol oynayacaktır.
- Düşük Servis Ücretleri
Fosil yakıtlar ile çalışan arabalarla karşılaştırıldığında, EV’ler çok daha az hareketli parçaya sahiptir. Daha az hareketli parça, kırılabilecek ve değiştirilmesi gereken daha az şey anlamına gelir. Elektrikli otomobiller kitle pazarında nispeten yeni olmasına rağmen, daha düşük aşınma ve yıpranma nedeniyle daha uzun süre dayanma eğilimindedir. Diğer bir büyük faktör de, servis çağrılarının en yaygın nedenlerinden biri olan yağ değişimi gerektirmemeleridir. EV Sahipleri, geleneksel bir içten yanmalı araca kıyasla araçlarının kullanım ömrü boyunca paradan tasarruf etmeyi bekleyebilirler.
- Yüksek Performans
Elektrikli arabalar gazla çalışan kardeşlerinden çok daha verimli. Burada verimlilik, yakıtın yakılmasıyla üretilen enerji miktarına kıyasla aracı hareket ettirmek için kullanılan enerjinin oranı ile ölçülür. Termodinamiğin bazen sinir bozucu yasaları nedeniyle, benzinli motorlar yalnızca yaklaşık %15 verimlilik oranları sunar. Bu, yanma sırasında üretilen enerjinin çoğunun çevreye kaybolduğu anlamına gelir. Elektrikli otomobiller, araca ve sürüş hızına göre değişebilmekle birlikte, %70 civarında verimlilik sunabilmektedir.
Peki ya
Dezavantajları;
- EV İstasyon Eksikliği
Son 5 yılda dünya genelinde şarj istasyonu sayısında hızlı bir artış oldu. Statista.com’a göre, ABD’de Şubat 2021 itibariyle 40 binin üzerinde şarj istasyonu bulunuyor. Bu sayı yalnızca elektrikli araçların benimsenmesi arttıkça artacak. Otomobil üreticilerinden, gelecek yıllarda bu sorunu hafifletmeye yardımcı olacak şarj istasyonlarının büyümesini hızlandırmaya yardımcı olmak için büyük bir baskı var. Bir örnek, önümüzdeki beş yıl içinde halka açık mekanlara 2.700’den fazla istasyon eklemek için EVgo (ABD’deki en büyük kamu hızlı şarj ağı) ile yakın zamanda GM ortaklığı yapılacak fakat bu akaryakıt istasyonlarına göre herşeye rağmen yine de yetersiz kalacak.
- Şarj Süresi
Tamamen akaryakıt ile çalışan araçların elektriğe karşı galip geldiği yegane konu, tankı ne kadar hızlı doldurabileceğiniz konusu, akaryakıt ile çalışan araçları doldurmak maksimum iki ila üç dakika sürer. Elektrikli bir arabayı tamamen şarj etmek saatler alabilir. Zaman, arabanın modeline ve şarj cihazının verimine göre değişecektir. Daha yeni hızlı şarj cihazları daha yüksek watt değerine sahiptir ve pili yaklaşık 30 dakikada yaklaşık %80’e kadar şarj edebilir. Teknoloji olgunlaştıkça bu süre azalmaya devam etmelidir.
- EV Pil Fiyatları
Aracınızı 3 yıl kullandıktan sonra göreceksiniz ki tamamen dolu batarya ile gittiğiniz yol mesafesi yüzde 40 lara kadar düşecektir ve bunun için yetkili servisten pillerin değişmesi isteğinde bulunacaksınız. Bu piller standart telefon bataryalarında kullanılan sadece lityum piller değil çok üst teknoloji olarak üretilmiş ve sınırlı sayıda üretilmiş olmalarından dolayı, size aracınızı satın alırken ödediğiniz fiyatın 3 te 1 gibi çok yüksek fiyatlara ulaşacaktır. Bu akaryakıt ile çalışan bir aracın belkide 10 yıllık servis bedeline bedel, yani kesinlikle elektrikli araçlar ekonomik değil ve pilleri olurda değiştirirseniz atılan piller doğayada aynı şekilde zarar verecektir. Hiçbir ürün yüzde 100 geri dönüştürülemez olduğu gerçeğinide unutmamak gerekir.
Sonuç olarak;
Şuan için ne kadar elektrikli araçların heryerde reklamları yapılsada, gelen arıza haberleri ve birden bire alev alan elektrik motorları gibi nadir de olsa yaşanılan olaylara bakacak olursak.
Elektrikli araç günümüz Türkiyesinde çok büyük bir lüks olarak kalacaktır, düşünsenize minimum 1.000.000 tl verip bir elektrikli araç aldınız ve 3-4 yıl sonra pil değişimi için o günün dolar kuruna göre 200 ile 500.000 tl arası pil değişim ücreti vereceksiniz.
Şuan için teknolojinin daha da bu konuda gelişmesini beklemek ve tamamen piyasaya hükmettiğini gün elektrikli otomobiller evet alınabilir, ama ülkemizde günümüz için elektrikli otomobil tercih etmek çok mantıklı gözükmüyor.